.........................................................................................................................................................................

Şenay
Atalay
Rehberlik
Öğretmeni
PSİKOLOJİK DANIŞMANIN BİYOGRAFİSİ
ŞENAY ATALAY
1994 yılında Hacettepe üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünden
mezun oldu. 3 yıl özel dershanede psikolojik
danışman olarak görev yaptıktan sonra
Rehberlik Araştırma Merkezinde çalıştı. 17
Ağustos Depreminin ardından Unicef- Milli Eğitim
Bakanlığı ortak projesi olan Sınıf Temelli Müdahale
programında görevli olarak Gölcük ve Derince
Bölgelerinde depremzede öğrencilere yönelik
çalışmalarda bulunmuştur. Halen okulumuzda
Psikolojik Danışman olarak "Bireysel ve
Mesleki rehberlik alanlarında" çalışmalarını
sürdürmektedir.
nnnnnnnnnnnnn2002-2003 ÖĞRETİM
YILI
MERKEZ BANKASI DERİNCE
ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA
SERVİSİ
ÖSS SİSTEMİNE GETİRİLEN
DEĞİŞİKLİKLER
Ağırlıklı OÖBP:2002 ve
daha önceki yıllarda uygulanan sistemde,
diploma notlarından
hesaplanan OÖBP'lerin en büyük
ve en küçük puanlan okuldan okula değişiklik
gösteriyordu . Yeni uygulamayla
bu farklılıklar kaldırılmış oldu. Yani tüm
okullarda en
büyük OÖBP 100, en küçük OÖBP
50 olacak şekilde standartlaştınlmıştır.
Yeni değişikliğe göre OÖBP
artık çok daha fazla önem kazanmıştır. Buna
karşılık
okul ÖSS ortalamasının
katkısı düşmüştür.
Okul Değiştiren öğrenciler
İçin Uygulanan Yöntemin Kaldırılması: 2003
ÖSS'den
itibaren AOÖBP'leri hangi
okuldan mezun olurlarsa bu okulun ÖSMY'ye
bildirdiği
diploma notuna göre
hesaplanacaktır.Okul değişikliği de anlamını
yitirmiştir.
ÖSS Puanlama Sisteminin Değişmesi:
Geçmiş yıllarda sınav öncesi veya sonrasında
öğrenciler açısından puanların
artacağı şeklinde moral bozucu bir takım spekülasyonlar
ortaya atılıyordu. Bunları önlemek
amacıyla 2003 ÖSS'den itibaren ÖSS puanlarının
en
büyüğü 300,en küçüğü 100
olacak şekilde bir puanlama sistemine geçilmiştir.
ÖSS'de Başarı Sınırının
Değişmesi:Eski dağılımdaki 1005.000 ÖSS
puanının,yeni ÖSS
dağılımında 160.000'a; 120.000
puanının da 185.000'e karşılık gelecektir.Bu
puanların
arttığı anlamına gelmez.En küçük
ve en yüksek puan sınırı 100-300 olduğu için
oluşmuştur.
Alan ve Alan Dışı Tercihler:
2003 ÖSS'de kendi alanı dahilinde tercih
yapan adayların
AOÖBP'ları 0.8 ile ; Alan dışı
tercihlerinde ise 0,3 ile çarpılacaktır.(2002
ve daha
önceki yıllarda bu katsayılar
alan 0,5 ; alan dışı 0,2 olarak uygulanıyordu.)
Sonuç olarak
2003 ÖSS'de alan ve alan dışı
tercihlerde uygulanan katsayılar arasındaki
makas
açılmıştır.
Okul Birinciliği Kontenjanı
Kaldırılmıştır.
2003 Sisteminde Türkçe ve
Matematik netleri değer kazandı; buna karşılık
Sosyal ve Fen netleri değer kaybetti:
a.SÖZEL PUAN HESAPLAMA DA:
l Türkçe sorusu 3,6 Matematik
sorusuna,
l Türkçe sorusu 1,5 Sosyal
sorusuna,
l Türkçe sorusu 11 Fen sorusuna
eşit hale geldi
b.SAYISAL PUAN HESAPLAMA'DA;
l Matematik sorusu 3,6 Türkçe
sorusuna
l Matematik sorusu 11 sosyal
sorusuna,
l Matematik sorusu 1,5 Fen
sorusuna eşit hale geldi.
C.EŞ1T AĞIRLIKLI PUAN
HESAPLAMA'DA;
l Matematik sorusu 10 Fen
sorusuna,
l Matematik sorusu 3,3 Sosyal
sorusuna
l Türkçe sorusu 0,8 Matematik
sorusuna
l Türkçe sorusu 2,6 Sosyal
sorusuna
ITürkçe sorusu 8 Fen sorusuna eşit
hale geldi.
MERKEZ BANKASI DERÎNCE ANADOLU LİSESİ
2002 - 2003 ÖĞRETİM YILI REHBERLİK
VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ
SINAVA HAZIRLIK
Sınav hazırlığı kademeli bir
süreçtir.Zamam dilinlere ayırarak konulan işlendikten
hemen sonra tekrarlamak konulann yığılmasını
önlediği gibi özgüveni geliştirip kaygıyı
azalttığı için basan yi da beraberinde
getirir.
Başkalanyla değil de kendimizle
rekabet eder; kapasitemiz sınırlarında en iyi
olabilmeyi hedef edinirsek hem başarısızlığı
hem de kaygıyı yeneriz.
Hedeflerimizi yakın ve uzak
hedeflerimiz olarak ayırmalıyız.Öncelikle
uzak hedeflerimizi belirleyerek bizi motive
edecek faktörü yaratmalıyız.(Meslek, üniversite
belirlemek gibi)Yakın hedeflerimiz ise ders ve
konulann öğrenilmesi,konulan pekiştirmek amacıyla
çözülecek soru sayısı ve süre tutarak test
çözümü gibi hedeflerdir. Yakın
hedeflerimizi gerçekleştirirken yapabileceğimiz
en büyük taktik hataları: Çalışma süremizi
kendi sınırlarımıza uygun seçmemektir.
Arkadaşlarımızla kendimizi kıyaslamak,
kapasitemizin altında veya üstünde bir çalışma
süresi belirlemek. Konuyu tam anlamıyla
kavramadan test çözüne geçmek (çözemeyeceğimiz
için tekrar tekrar çözmeye çalışarak her
seferinde başansız olunca hem boşa zaman
harcamış oluruz hem bir ümitsizlik ve
beraberinde sınav kaygısı ve çalışmada
isteksizlik oluşacaktır.) Sınava hazırlık
döneminde her birey zaman zaman yoğun stres yaşayabilir.
Bu stresle başaçıkma anlamında öncelikle
kendinizle aynı kaderi paylaşan arkadaşlannızla
değil de objektif ve profosyonel yaklaşabilecek
bireylerle paylaşmanızda ve profesyonel yardım
almanızda fayda vardır.
Günlük yaşantınızda da
stresle başaçıkma bazında dikkat etmeniz
gereken noktalar şunlardır.
..*Düzenli ve dengeli beslenme:Karbonhitrat
türevlerinin ağırlıklı olduğu hazır gıda tüketimine
son vererek protein ve vitamin ağırlıklı gıda
tüketimi.Et,balık,süt ve türevleri.sebze ve
meyve.
..*Günde
en az 2lt. su tüketimi: Su tüketimiyle birlikte
vücudumuzdaki toksinleri
atarak kaygı ve strese neden
olan adrenalin salgısını azaltabiliriz.
..*Çay
kahve ve kola tüketimini en aza indirgemek: Bu tür
içeceklerin içinde bulunan kafein, tein gibi bağımlılık
yapıcı maddeler beyin ve sinir sistemi üzerinde
olumsuz etkilere neden olmaktadır.
*Vücut direncini arttırmak veya
uyku açmak amacıyla çay veya kahve ile
birlikte multivitamın alınması son derece
zararlı sonuçlar verebılir. Bu tür vitaminler
fazla enerji vereceği için doping etkisi
yaratarak kan basıncını yükselterek kaygı ve
stresi arttıracağı gibi daha büyük sağlık
problemlerine de neden loabilirler.
Yaşamınız Boyunca Gireceğiniz
Tüm Sınavlarda Başarılı Olmanız Dileğiyle
Şenay ATALAY Psikolojik Danışman
2002-2003 ÖĞRETİM YILI
MERKEZ BANKASI DERİNCE
ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA
SERVİSİ
ERGENLE SAĞLIKLI BİR İLETİŞİM
NASIL KURULUR
DİNLEMEK; Önce iyi bir
dinleyici olmak gerekir. Konuşurken kesinlikle
başka şeylerle uğraşmadan ve özellikle göz
teması kurarak sadece dinlemeliyiz.Bir taraftan
başka bir işle meşgul olurken ben seni
dinliyorum sen devam et dediğimizde karşımızdaki
rahat olmadığı gibi ona yeterince önem
vermediğimizi de düşünebilir.
Bazen sadece dinlemek en iyi ilaçtır.
O nedenle duruma göre sadece dinleyici olarak kalmalıyız.
KONUŞMAK İÇİN UYGUN
ZAMANIN SEÇİLMESİ; İnsan her zaman konuşmaya
hazır olmayabilir.O nedenle konuşma için uygun
zaman seçilmelidir.
YAPICI ELEŞTİRİ; İnsan
doğası eleştiriye pek açık değildir. Eleştiri
yaparken söyleme şeklimiz çok önemlidir. Yıkıcı
değilde yapıcı eleştiriler yapmalıyız ve
ben dilini kullanmalıyız ses tonumuz ve söyleme
biçmimiz de çok önemlidir.
• ONARE
ETME; Genelde olumsuz davranışlar vurgulanır.
Olumlu davranışlar olması
gerekenlerdir diye düşünülerek gözardı
edilir. Oysa ki insanlar takdir edilme ihtiyacı
duyarlar. Olumlu davranışların vurgulanması
ve onare edilme insanları eleştiri yapmaktan
daha çok etkiler.
• SEVGİMİZİ
VE DİLE GETİRME; İnsan hayatının
her döneminde sevgi ihtiyacı
duyar. Sağlıklı fiziksel gelişim için
beslenme ne kadar önemliyse sağlıklı ruhsal
gelişim
için de sevgi o kadar önemlidir. Özellikle de
çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ana baba
tarafından sevildiğini duymak onları çok
mutlu eder. Ne kadar zamandır onlara "Senin
gibi bir çocuğum olduğu için kendimi çok şanslı
hissediyorum. SENİ ÇOK SEVİYORUM."
Dediniz?
• GÜVENİMİZİ
DİLE GETİRME; İnsanlar çok yakınlarının
kendilerine güvendiklerini
bilmek isterler.Özellikle ana babasının güvenininden
emin olan çocuk kendisi de onlara
güvenir ve her şeyini paylaşır. Sürekli
denetlenmek,sorguya çekilmek güvensizlik hissi
verir.Fazla sorgucu olunmaz ve güvendiğimizi
ara sıra dile getirirsek bizden bir şeyler
saklama ihtiyacı duymaz.
• ÖĞÜT
DİNLEMEK SIKICIDIR; Özellikle
ergenlik dönemindeki birey kendisim
yetişkin birey gibi hissetmek ister.Verilen
öğütler gereksiz hayat dersi gibi gelir ve
benim
de bir fikrim olduğu hala kabul edilmiyor şeklinde
zerzenişlere neden olur.
• SALDIRGAN
DAVRANMAYIN; Konuşurken ve eleştiride
bulunurken mümkün
olduğunca sakin olmalısınız. Özellikle kişiliğine
yönelik saldırılarda bulunmayın.Bu tür
sözel saldırılar özgüvenini zedeler.Tüm
hayatı boyunca kuracağıilişkileri olumsuz
etkileyebileceği gibi başarısını da olumsuz
etkiler.
Şenay ATALAY Psikolojik Danışman
6.Öğüt vermek gençlere sıkıcı
gelebilir. Gereksiz hayat dersi olarak
nitelendirebilirler. 7.Ergenin sorunlarını onun
yanında başkalarıyla konuşmayın ve tartışmayın.
. 8.Saldırgan olmamaya özen gösterin,duygularınızı
kontrol etmeye çalışın.
9.Olumlu davranışlar zaten
olması gerekenlerdir diye düşünülerek hep
olumsuz davranışlar dile getirilir.Genç de
benim zaten olumlu davranışlarım hiç görünmüyor
düşüncesiyle davranışlarını düzeltmek için
çaba sarf etmez. ' Olumlu davranışlarımda
görüp takdir etmeliyiz ki olumlu davranış
devam etsin.
ERGENLİK DÖNEMİNDE ÇATIŞMANIN
EN YOĞUN OLDUĞU NOKTALAR
*Eve geliş zamanı,çalışma, eğlenme
ve gezmede
*Giyinme ve süslenmede
*Gürültülü iş yapma, müzik
dinleme
*Arkadaş seçimi ve ilişkilerinde
*Kız erkek arkadaşlığında
*Hak ödev kavramı
*Dünya görüşü ve yaşam
felsefesinde
*Meslek seçiminde
Bu konularda tüm aileler sorun
yaşar ancak ailenin tutumu bu dönemin atlatılmasında
anahtar rolündedir.Ana
baba ve çocuk arasında iyi bir
iletişim varsa ve sorunlar karşısında
ebeveynler paniklemeden , duygularım
kontrol ederek hareket
ediyorlarsa doğru anahtar seçilmiştir.
Bu dönemde bize
en . büyük zararı getirecek
davranışlar: Çocuğumuza güvenmediğimizi
hissettirmek,iletişimsizlik,sürekli
eleştiri,aşırı baskı ve kontrol,takdir
etmemedir.
SEVDİĞİMİZİ DİLE. GETİRME:Çocuklarımız
bu dönemde en çok ait olma ve sevgi ihtiyacı duyarlar.sanki
sizden uzaklaşmış gibi görünürler ancak
zaman zaman sevildiklerini hatırlamak isterler.
Hepiniz çocuklarınızı çok seversiniz ancak
bunu nedense yüksek sesle söyleme ihtiyacı
hissetmezsiniz.Mesela hiç karşınıza alıp da
"İyi ki sen benim çocuğumsun senin gibi
bir çocuğum olduğu için kendimi çok şanslı
hissediyorum " tarzında diyalog kurdunuz?
MESLEK SEÇİMİNDE ANA
BABANIN ROLÜ
Meslek seçiminde halkalarından
yardım alınabilir rehberlik servisi.ana baba,eğiticiler
gibi ancak meslek seçiminde sorumluluk öğrenciye
ait olmalıdır.Meslek seçiminin sonuçları en
çok öğrenciyi ilgilendirecektir.hayatının
belli bir sürecinden sonra bizler yanlarında
olmayacağız.Bu nedenle ana baba olarak ve
bizler eğitimciler olarak bu dönemden başlamak
üzere çocuklarımızın mesleki olgunluk diye
tabir ettiğimiz gelişim sürecini tamamlarına
yardımcı olmalıyız. Bu nokta bizim
fonksiyonumuz sadece mesleki olgunluk düzeyini
geliştirmek ve şartlan önlerine koyarak kendi
yetenek ve ilgilerine en uygun mesleği seçmeleri
konusunda yönelmelerini sağlamaktır.
YÖNLENDİRME
YÖNELME
1.Meslek seçimi sorumluluğu çocuğa
aittir 2.İçten kontrolü geliştirir. 3.Sorumluluk
duygusunu geliştirir. 4.Herkesin rolü bellidir.Çatışmadan
çok işbirliğine dayalıdır.
YÖNELTME
1. Ana babaya veya eğiticilere
aittir.
2. Dıştan kontrole bağımlığı
arttırır.
3. Bağımlılık
duygusunu geliştirir.
4. Ana baba belirler, çocuktan
uyması
beklenir.İşbirliği olmadığından çatışmalar
çıkar.
|